Ofisim ( Ben Çizdim )

20.09.2006

Gönüllü çevirmenler adına bir yardım isteğidir...

Merhaba dostlar;
daha önce de haberini hafif'te verdiğim;

gönüllü çevirmenler topluluğu adına sizlerden bir yardım isteğim olacak.
Hal-ı hazırda bitirmiş olduğumuz laptop ve devam etmekte olan tr.opensuse.org (bitmek üzere, az kaldı) benzeri çevrilmesini isteyebileceğiniz ya da öneride bulunacağınız bağlantılar var mı ?
Yalnız öneride bulunurken;

* türkçe çeviriye ihtiyacı olan,
* içerik bakımından; sosyal, yardımlaşmaya yönelik kurum ya da dernekler,
* açık kaynağa yönelik yazılım, web sitesi vb...
* ve sonuç itibari ile Türk halkına faydası olacak,

önerilerinizi bekliyorum(z).
Teşekkürler...

not: Amacımızı gözönünde bulundurarak, bildirgeç ahalisini Gönüllü çevirmenler Topluluğuna davet etmekte umarım bir sakınca yoktur. Kendine; yabancı dil, dilbilgisi, yazılım, linux konularında güvenen arkadaşları beliyoruz.

14.09.2006

Pazarlama Blogları Karnavalı ve blog'un gücü...

hani; hafif.org, bildirgec.org, zamazing.org'un başlık hizalarında çıkan reklamlar var ya. Bir süredir onlara takmış durumdayım.

Orada rastladığım anafikir ve Pazarlama blogları karnavalı'nı paylaşmak istedim sizlerle.

Pazarlama trendleri ve yeni iş fikirleri başılığı altında detayları görebilirsiniz. Ana temaya kısaca değinecek olursak;

a) Karnavala her hafta bir blog ev sahipliği yapıyor.
b) Karnavala katılacak yazılar, pazarlama ile ilgili olmak durumunda.
c) Yazı içeriği okuru yormayan, aydınlatıcı bilgiler içermeli.
.
..
...
diye devam ediyor.
Blog ve türevlerinin geldiği nokta ile ilgili bir bağlantıya daha rastladım gezelerken.
Marketin post'da söylediğine göre; Spiderman 3'ün bile blog'u varmış. Öyle böyle değil, official yani. Hatta oradan Supermen Returns'un bile bir blog'u olduğunu öğrendim.
Son olarak karnaval'a bir de buradan bakmanızı salık veririm. Çok hoş bir çalışma bence...
Tüm bunların nezdinde, blog ve türevi yapıların internet aleminde hakettiği yere gelmeye başladığı kanısındayım. Yapı itibarı ile sade, açık bir temel üzerine kurulu blog ve türevi siteler istenildiğinde de, okuyucuyu boğmayan ama kullanımı ve yararı da bir o kadar kolay ince detaya da sahip oluyorlar. Bu gibi nedenler ile de, yukarıda görüldüğü üzere, vizyona çıkacak filmlere bile evsahipliği yapar hale geliyorlar.

2.09.2006

http://www.hafif.org/yazi/cennet-ve-cehennem

Genç adamın biri,
Dermiş babasına her gün;
'Benim de dostlarım var, sendeki dost gibi'
Baba, itiraz eder,
Olmaz öyle çok dost, hakikisi
Belki bir, belki iki,
Fazlasını bulamazsın gerçek, hakiki...
Devam eder durur konuşma...

Aralarında başlar bir tartışma,
Karar verirler bir sınava,
Dostun hakikisini anlamaya...
Bir akşam bir koyun keserler,
Ve koyarlar çuvala.

Baba der ki oğluna,
'Hadi al bu çuvalı, şimdi götür dostuna'.

Çuvaldan kanlar damlamakta,
Sanki öldürmüşler de bir adamı,
Koymuşlar çuvala,
Dıştan böyle sanılmakta.
Delikanlı sırtlar çuvalı,
Gider en iyi bildiği dostuna,
çalar kapıyı.

O dost, bakar ki bir çuval,
hem de kanlı,
Kapar hızla kapıyı delikanlının suratına,
Almaz içeri arkadaşını,
Böylece tek tek dolaşır delikanlı,
Kendince tanıdığı, sevdiği dostlarını.

Ne çare, hepsinde de sonuç aynıdır.
evlat geriye döner.
Ama içten yıkılır...

Babasına dönerek; haklıymışsın baba ' der.
Dost yokmuş bu dünyada ne sana, ne de bana.
Baba 'hayır Evlat 'der, benim bir dostum var bildiğim.
Hadi, çuvalı alda bir kerede git ona.
Genç adam, çuvalı sırtlar tekrar.
Alnından ter, çuvaldan kanlar damlar...
Gider, baba dostuna. Kabul görür, sevinir.

O dost, delikanlıyı alır hemen içeri.
Geçerler arka bahçeye.
Bir çukur kazarlar birlikte,
Çuvaldaki koyunu gömerler adam diye,
Üzerine de serpiştirirler toprak.
Belli olmasın diye dikerler sarımsak...
Genç adam gelir babasına;
'Baba, işte dost buymuş' diye konuşunca,
Babası; 'daha erken, o belli olmaz daha.
Sen yarın git O'na, çıkart bir kavga,
Atacaksın iki tokat, hiç çekinmeden ona,
işte o zaman anlaşılacak, dostun hakikisi.
Sonra gel olanları anlat bana...'
Genç adam, aynen yapar babasının dediğini,
Maksadı anlamaktır dostun hakikisini,
babasının dostuna istemeden basar iki tokadı!

Der ki tokadı yiyen DOST;
'Git de söyle babana, biz satmayız Sarımsak tarlasını böyle iki tokada'!